Teknolojinin son sürat ilerlediği bir dönemde, insanlar üstesinden gelemeyecekleri hiç bir sorun olamayacağına inanmaya başlamışlardır. “Titanic” adlı dev transatlantik ise, insanlığın doğaya karşı gövde gösterisi gibidir. Bu “Düşler Gemisi” nin yolcuları arasında Avrupa`da bir kaç yıl geçirdikten sonra Amerika`ya dönmekte olan, Jack adlı genç bir ressam ile nişanlısı ve annesiyle Philadelphia`ya giden Rose adlı genç bir kız da vardır. İki genç, şans eseri tanışacak, aralarındaki sınıf farkına aldırmaksızın birbirlerine yakınlaşacaktır. Bu arada doğa insanoğlunun günden güne artan kibirine bir nokta koymayı planlamaktadır. Yola çıkılmasından dört buçuk gün sonra, 10 Nisan 1912`de, Titanic iki saat kırk dakika süren ve sulara gömülmesiyle son bulan, hazin olayların başlamasına neden olacak buz dağına çarpacaktır. James Cameron`un, seyirciye bir zaman makinesiyle yolculuk ettiği hissini uyandırırcasına gerçeğe yakın filmi “Titanic”, bugüne kadar yapılan en pahalı prodüksiyon ünvanına sahip. Tam 14 dalda Oscar adayı oldu ve “En İyi Film” dahil 11 ödül kazandı. Ben-Hur`un 11 ödüllük rekorunuda egale etmiş oldu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
klasik ama güzel
Yorum Gönder